ÇALIŞIRKEN HASTALANDILAR, YAŞARKEN ÖLÜYORLAR

ÇALIŞIRKEN HASTALANDILAR, YAŞARKEN ÖLÜYORLAR

Bozüyük'te çalıştıkları seramik fabrikalarında silikozis hastalığına yakalanan fabrika çalışanlarının amansız mücadelesi devam ediyor. Fabrikalarda...

A+A-

Bozüyük'te çalıştıkları seramik fabrikalarında silikozis hastalığına yakalanan fabrika çalışanlarının amansız mücadelesi devam ediyor. Fabrikalarda çalışırken bu hastalığa yakalanan işçiler nefes nefese adeta yaşarken ölüyorlar. Silikozis hastaları, 4 yıldır devam eden mücadeleleri ve sonuçlanmayan mahkemelerin yanında başarılabildikleri tek gerçeğin silikozis hastalığını tanıtmak olduğunu belirtiyorlar. Her gün biraz daha ölüme yaklaşan işçiler, kendi canlarından çok mevcut çalışanların da bu hastalığa yakalanmamaları için ellerinden geleni yapıyorlar. Bir dernek çatısı altında bu mücadeleyi sürdürmek isteyen ama başaramayan silikozis hastalarının sesini Engelliler Derneği Yönetim Kurulu üyesi olan silikozis hastası Gürhan Yüksel verdiği mücadeleyle duyurmaya çalışıyor.   
Gürhan Yüksel, Bozüyük Engelliler Derneği ile birlikte yürütülen farkındalık mücadelesinin uzun bir yolu olduğunu kaydediyor. Daha yapılacak çok iş olduğunu belirten Yüksel, son nefeslerine kadar bu uğurda mücadele vereceklerini belirtiyor.
Engelliler Derneği Yönetim Kurulu üyesi olan Gürhan Yüksel hastalıkla gelinen son noktayı yaşanılanları ve yapılması gerekenleri bizlerle paylaşıyor. Gürhan Yüksel, " Seramik sektöründe silikozis hastalığına yakalanmış ve bir şekilde işten ayrılmış silikozis hastaları 2013 yılından itibaren bir mücadele başlatmışlardır. Bu konuda işyerlerinde işçi sağlığı ve iş güvenliği kanununa uyulması ve önlemlerin daha da arttırılması, denetimlerin daha etkin yapılması ve işçilerin sağlıklı bir ortamda çalışarak silikozis olmaması ama bu arada hastalığa yakalanmış olanlarında ortaya çıkarılması doğrultusunda çalışmalar yapılmıştır.
Bu çalışmaların en önemli ayağı kuşkusuz devlete ulaşmaktır. Çünkü biliyoruz ki sorunların tek çözüm yeri TBMM’dir ve çözüm için devlete duyurmak ve anlatmak farkına vardırabilmek odaklı mücadele edilmiştir.
Bu mücadelenin bir diğer ayağı duyarsız işveren vekilleri ve işverenlerdi. İşte onlara karşıda bu sorunun farkına varmaları için davalar açılarak bir mücadele başlatılmış ve başka illerde dahil 100 ile 150 ye yakın maddi manevi, 20 kadar ceza davası açılmıştır. Bu sorunun çözümünde maddi manevi davalardan daha çok ceza davalarının çözüme etkili olacağını bilerek çok daha fazla açılması gerektiğine inanıyoruz.
Bu mücadelenin bir başka ayağı da çalışan işçilere nasıl bir tehlikeyle karşı karşıya olduklarını anlata bilmek ve silikozisi fark etmelerini sağlamaktı. Belki de en başarılı en etkin olduğumuz konu da buydu. Çünkü inanıyoruz ki 4 yılın sonunda Türkiye’de seramik sektöründe çalışıp da silikozisi tanımayan kalmamıştır diye umut ediyoruz.
Bu mücadele devam ediyor ve Allah’ın izniyle de devam edecek. Bugüne kadar yapılanlara ve bundan sonra yapılması gerekenlere bakıyoruz. Yapılması gerekenler yapılanlardan çok daha fazla, önümüzde daha çok yol var. Yolumuz çok ama bu mücadeleyi sürdürecek kadar silikozis hastalarının nefesi var mı bilmiyoruz.
Mücadelemiz geçtiğimiz yıla kadar hastaların bireysel çabaları ile o muhteşem birlik ve beraberliğin sayesinde yapılmış ve bu günlere gelmiştir. Ama geçen yıl bu birlikteliği bir isim ve çatı altında toplama çabamız başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Çok destek almamıza rağmen bu birlikteliği bir dernek çatısı altında toplayamadık. İnşaAllah bu mücadeleyi devam ettirecek arkadaşlarımız bunu başaracaktır.
İşte tamda bu sıkıntıyı yaşarken 2013 yılından bu yana üyesi olduğum ve son bir yıldır da yönetim kurulunda bulunduğum Bozüyük Engelliler Derneği bir karar alarak silikozis ile mücadele  konusunda çalışmalar yapmak ve bu sorunun çözümüne katkı sağlamak amacı ile bir birim kurarak bize de o birimin sorumluluğunu verilmiştir. O güne kadar bireysel olarak zaten elimizden geldiği kadar silikozis hastalarının bütün dertleri ve sorunlarının çözümü için uğraşmış ve mücadele etmiş bir kardeşleri olarak onlara hizmet ettik. Bir yıldan bu yana da bunu görevimiz olarak büyük bir mutluluk ve gururla yapmaya devam ediyoruz.
Peki dernek çatısı altında neler yapılabilir biz neler yapmalıyız diye sürekli dernek yönetim kurulu ile görüşerek değerlendirmeler yapıyoruz. Derneğimiz silikozisin önlenmesi için mücadele ettiği gibi silikozis hastalarının haklarının korunması konusunda da çalışmalar yapmaktadır. Bizler bu işin dertlisi olmamız sebebi ile bu konu üzerine günlerce konuşabiliriz ama fazlada uzatmadan neler yapmak istediğimiz doğrultusunda bilgi verelim.
1.Türkiye de seramik sektörünün tamamı silikozis hastalığı için araştırılmalı ve sonuçlara bakarak bir daha işçilerin asla silikozis olmaması için çalışmalar yapılmalıdır. Her fırsatta bunu Devletimize anlatacak ve çözümü talep edeceğiz.
2.Silikozisin önlenmesi için iş yeri hekimi ve işçi sağlığı iş güvenliği uzmanlarının iş yeri kadrosunda değil Devletin kadrosunda çalışmaları gerektiği konusunda ve aynı zamanda o iş yerini her gün denetleyen birer müfettiş olarak görev yapmaları gerektiği konusunda, tabi ki bir iş kazası yada meslek hastalığı durumunda da ilk hesap veren olmaları konusunda çalışmalar yapılacaktır. Bu konu her fırsatta Devlet’e anlatılacak ve çözüm talep edilecektir.

5.jpg
3.Ceza davalarında, çalışan silikozis hastalarından suç duyurusu şartının kaldırılması konusu yine Devlete anlatılacak ve çözüm talep edilecektir. Örneğin işçiye silikozis tanısı koyulup iş göremezlik aylığı bağlanması için düzenlenen rapordan bir tane fazla düzenleyerek bölgenin Cumhuriyet Baş Savcılığına göndererek kişi şikayeti aranmaksızın derhal soruşturma başlatılmalıdır.
4.Maddi manevi tazminat davalarında sigortalı çalışmış ve silikozise yakalanmış işçilerin kusur tespitleri alternatifsiz işveren kusuru %100 olmalıdır. Bu güne kadar düzenlenen bazı raporlarda görülmüştür ki bilir kişilerin işçiye vermiş oldukları kusurlar uydurmadır. İtirazlar sonucu sıfırlanmış tır. Kaçınılmazlık ise daha büyük bir felakettir ki işverenin alması gereken önlemleri almadığını raporda belirttikten sonra kaçınılmazlık verilmesi yanlıştır. Eğer bir sektörde silikozis önlenmesi için önlem alınamıyorsa zaten o sektörü Devletin kapatması gereklidir. Bu gün seramik sektörü üretim yapmaya devam ediyorsa ve bu işyerinde başka hiç bir yerde silikozis olması mümkün olamayan işçiler silikozis oluyorsa burada işveren kusuru % 100’dür. Bu konuda hastaların almış olduğu çok sayıda raporlar vardır. %100 verilmeyen raporlar yanlıştır ve bu raporları düzenleyen bilir kişiler ya işi bilmiyorlardır ya da gördüklerini yazamıyorlardır. 
Aynı zamanda mahkeme öncesi hastalık oranları Devletin belirlediği kurumlardan alınmış olmasına rağmen mahkeme sürecinde çok zaman kaybedilmektedir.
Bu davalar hastanın bir dilekçe ile müracaatı sonucu en geç bir yıl içinde bitecek davalardır. Hak aramanın kolaylaştırılması, hakkını ararken insanların mağduriyetini önleyerek sağlanabilir. Bu konu Devlete anlatılacak ve çözüm talep edilecektir.
5.Silikozis sebebi ile işini kaybetmiş, iş bulamayan işçilerin yaşadıkları sorunlar Devlete anlatılacak ve çözüm talep edilecek.
Silikozis hastalarının bir çok sorunu var ama Bu konular öncelikli olarak Bozüyük Engelliler Derneği Yönetim Kurulu olarak her fırsatta konunun çözümü için ulaşabildiği görevlilere ve yetkililere anlatılacak, sürekli gündeme getirilecek çözüm için uğraşılacaktır. Başarının sadece derdini anlatmakla çözülemeyeceğini bilenler olarak umut ediyoruz ki anlattığımız yetkililer de bizleri anlarlar” dedi.

25625271_10212885802474688_68750981_o-(1).jpg

Bu haber toplam 8023 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum