OKUL ÖNCESİ GELECEĞİN GÜVENCESİ

MUZAFFER TEKELİOĞLU

Son yıllarda ülkemiz genelinde olduğu gibi ilimizde de okul öncesi eğitimine önem verilmiş ve 3-6 yaş çocuklarının kız-erkek ayrımı yapılmadan okul öncesi eğitiminden yararlandırılması için yetkililerimiz tarafından büyük çaba harcanmıştır. Bu çalışmaların neticesinde okul öncesine devam eden çocukların oranı ülke ortalamasına göre hayli yükselmiştir. Bu konuda çaba sarf eden ilimizin üst yöneticileri başta olmak üzere, il millî eğitim personeline ve öğretmenlerimize, bilhassa duyarlılıklarından dolayı öğrenci velilerimize teşekkür ederim.

Yapılan araştırmalar 3 yaşına kadar bir çocuğun beyni bir yetişkinden 2,5 kat fazla çalıştığını, 6 yaşına kadar bir profesörden 2 kat hızlı olduğunu göstermektedir. Ayrıca 0-6 yaş grubunda, gelişim düzeyinde okul öncesi eğitimi almış çocukların, akademik programlarda eğitim almış olanlara göre 1. sınıf başarı düzeyleri daha yüksektir ve okuma yazmaya daha hızlı geçmektedirler.12 yaşında IQ değerleri 5 puan daha yüksektir, 15 yaşında yetenek sınavlarında %90 -100 arası başarı sağlarlar. %65’i liseyi, %45’i üniversiteyi sorunsuz kazanır ve bitirir. Yetişkin olduklarında dış dünyayla kolay ve sağlıklı iletişim kuran, sosyal insanlar olurlar.
Okul öncesi eğitim kurumları; toplumun temel yapısını oluşturan ve olmazsa olmazlarından saygı, sevgi, paylaşma, iş bölümü, sorumluluk, sosyal çevre oluşturma açısından çocuğu geleceğe hazırlayan en güvenli ortamlardır. Okul öncesi yılları çocuğun soyut düşünme yetisinin henüz tam şekillenmediği ve bu nedenle yapılan tüm etkinliklerin somut bir biçimde çocuğun yaparak ve deneyerek öğrenmeyi gerçekleştirdiği yıllardır. Okul öncesi yılları çocuğun arkadaşları ve öğretmeni ile birebir olarak kuracağı iletişime dayalı konuşma ve dinleme becerilerini geliştirici etkinliklerin ağır bastığı yıllar olmalıdır.

Kısaca okul öncesi eğitimin neden gerekli olduğunu birkaç cümle ile anlatmaya çalışalım. Çocukta zekâ gelişiminin %70 lik kısmı 7 yaşına kadar tamamlanır ve öğrenme becerisi bu yaşta gelişir.
Çocuğun grup içine katılması, sağlıklı ilişkiler kurması, kültürel değerlerine sahip çıkması, sosyalleşmesi gibi olgular bu yaşta gelişir. Farklı kültür ortamlarından ve ailelerden gelen çocuklar ortak bir yetişme ortamına okul öncesi eğitim kurumlarında ulaşır. Çocuk kendine güven duygusunu bu kurumlarda kazanmaya başlar. Dilini doğru, yanlışsız ve güzel konuşma özelliğini bu yaşta öğrenir. Toplumu, çevreyi, evreni ve insan davranışlarını tanımaya başlar. Nesneleri, eşya ve varlıkları, temel birtakım becerileri, davranışları, olumlulukları ve olumsuzlukları öğrenmeye başlama yaşı 4-6 yaşları arasındadır. Aile içi desteğin tek başına yetmediği, çocuğun kendi yaşıtlarıyla birlikte olabileceği, bedensel ve zihinsel gelişmelerini sağlıklı biçimde sürdürebilecekleri bir ortam olduğu için okul öncesi eğitim zorunlu ve gereklidir.

Okul öncesi çocuğuna sadece okula hazırlık bilgileri kavratılmamalı, onlara güzel davranışlar kazandırılmalı, saygı, sevgi, sorumluluk, sadakat, adalet, cömertlik, yardımseverlik, vatan sevgisi aşılanmalıdır. Manevi değerler doğru bir şekilde verilmeli, devletine sadakatle bağlı bireyler olarak yetiştirilmeye özen gösterilmelidir zaman hep birlikte göreceğiz ki bu devletin yanında olan, huzur, sükûn, barış ve kardeşliği gaye edinmiş, birbirini seven, güler yüzlü insanlar çoğunluğu sağlayacaktır.