Veli Çelik Başkan Subaşı'ya Yanıt Verdi

Bilecik'teki AVM inşaatının müteahhidi ALVE İnşaat'ın sahibi Veli Çelik, basın toplantısı düzenledi. Veli Çelik, geçtiğimiz hafta Bilecik Belediye Meclisi'nde AVM ve ALVE İnşaatla ilgili ifadelerde bulunan Başkan Subaşı'ya yanıt verdi.  

Bilecik'teki AVM inşaatının müteahhidi ALVE İnşaat'ın sahibi Veli Çelik, basın toplantısı düzenledi. Veli Çelik, geçtiğimiz hafta Bilecik Belediye Meclisi'nde AVM ve ALVE İnşaatla ilgili ifadelerde bulunan Başkan Subaşı'ya yanıt verdi.  

Bozüyük Grand Çalı Hotel'de basın mensuplarının karşına geçen Veli Çelik, avukatı Semih Agaoğlu ile birlikte AVM ile ilgili yaşanan süreci anlattı. Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı'nin belediye meclisinde 'Bozüyük Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı neden Bilecik'in ticaretini durduruyor?' sözlerinden rahatsız olduğunu dile getiren Veli Çelik, "Melek Başkanın en güzel yaptığı şeyler, çok güzel demagoji yapar, çok güzel manipülasyon yapar, çok güzel ajitasyon yapar, çok güzel algı yapar, çok güzel şov yapar. Bilecik halkı için ne yaptı? Bilecik halkını sen benim kadar düşünemezsin. Ben bir iş insanıyım. Bizim işimiz gücümüz insanlara iş yaratmak, iş sahası yaratmak. Bir fabrika açıldığında en çok biz seviniriz. Bir fabrika kapandığında en çok biz üzülürüz. Biz hayata siyasetçiler gibi bakamayız." dedi.

Ardından Veli Çelik'in Avukatı Semih Agaoğlu süreç hakkında bilgi verirken; "Melek hanım önceki başkan dönemindeki şeylerden dolayı sorumluluk kendisine kalmış gibi konuşuyor. Melek hanım her ne kadar ihale sürecinde olmasa da ihale yapıldıktan sonra Başkan Vekilliği ve sonrasında Başkan olarak 2022'nin Ocak ayından beri süreci bizzat kendisi yönetiyor. Aslında yönetiyor diyoruz ama yönetemiyor! Yönetemedikleri için Bilecik'teki bina ve dosya bu duruma geldi. 'Başından beri biz görüşmeye çağırıyoruz, ALVE inşaat gelmiyor, ALVE İnşaat kötü niyetli, Bilecik'in parasını çalıyor. Kamuda soygun!' gibi tabirler kullanıyor. Ortada ne bir soygun var ne de davet edilen yere gidilmeme var. Melek hanım ne zaman çağırdıysa biz bütün davetlerine icabet ettik. Ben dört gün aralıksız belediye avukatlarıyla toplantılar yaptım sadece bu protokoller sürecinde. Ondan öncesinde Melek hanımla, avukatlarıyla süreci dava aşamasına gelmeden çözelim diye toplantılar yaptım. Yönetim planları hazırlamaya çalıştık. Bu iş bir an önce çözülsün diye tüm yetkileri kendisine verdik ama attığımız adımların karşılığını göremedik kendilerinden. Protokol hazırladığımız halde Melek hanımın imzalamaktan vazgeçmesi üzerine biz yargı yoluna gittik." dedi.

Başkan Subaşı'nın 'Müteahhit şirket işi süresinde bitiremedi' sözlerine yanıt veren Semih Agaoğlu; "Süre taleplerini şundan dolayı istedik: Bu sözleşme iki tarafa borç yükleyen bir sözleşmedik. Belediye kendi üzerine düşenleri yerine getirmediği için firma artık imalat yapamaz duruma geldi. Dolayısıyla biz her süre talebimizde 'siz şunları yapmadığınız için inşaat devam etmemektedir, bu nedenle ek süre verilmeli' dedik ve süreci bu şekilde yürüttük. Neticede bunlar olduğu için de açtığımız davada mahkeme bizi haklı buldu. Sözleşmenin müteahhit firma tarafından haklı olarak feshine karar verdi. Eğer biz üzerimize düşenleri yerine getirememiş olsaydık zaten davayı kazanamazdık. Dava kazanıldıktan sonra da ödeme konusunda kendileriyle defalarca görüşme yaptık. Hem belediyenin hem de Bilecik halkının zarar görmemesi için toplantılar yapıldı. Cuma günü biz protokol imzalanacak diye beklerken Melek hanım perşembe günü Ankara'da yaptığı görüşmeler neticesinde cuma günü mecliste çıkıp 'Ben bu işi sonuna kadar takip edeceğim. Hiçbir şekilde uzlaşmayacağım. Bilecik halkının hakkını sonuna kadar arayacağım' şeklinde açıklamalar yaptı ve imzalamaktan kaçındı." şeklinde konuştu.

"Uzlaşma sonrası protokol imzalandı"

Yaşanan süreçte sonrasında eski Bilecik Valisi Şefik Aygöl'ün araya girerek uzlaşma sağlanmasını istediğini belirten Semih Agaoğlu "Bu konuda Vali beyden uzlaşma talebinde bulunan Melek hanımdır. Vali beyin talebi üzerine defalarca toplantılar yapıldı. Sonrasında valilikte toplanıldı. Burada siyasi partilerin İl Başkanları da vardı. Toplantı sonunda bir uzlaşıya varıldı ve protokolün nasıl hazırlanacağı konuşulurken vali beye verilen sürelerde ödemeler yapılmazsa protokolün sonucunun ne olacağını sorduk. Vali beyin verdiği cevap da çok açık: 'Herkes süresinde yapması gerekenleri yerine getirecek, getirmeyen kimse de sonuçlarına katlanacak' dedi. Bu cevabın üzerine Melek hanımın hiçbir açıklaması olmadı. Bunun üzerine protokol imzalandı. Süreler konusunda da kendisi yanlış bilgilendiriyor. 60 günlük bir süre yok. Ödemelerin yapılması için kendisine 90 günlük süre verildi. 126 milyon TL ödeme konusunda anlaşıldı. 90 gün içinde %85'i ödenirse ilave 30 gün daha verildi." dedi. 

Protokol sonrasında belediyenin borcu ödemek için toplamda 120 günlük ödeme sürelerinin olduğunu ifade eden Semih Agaoğlu "Biz 90 gün süreyi bekledik. Bu süre içinde %85 ödeme yapamadılar. Ona rağmen ilave 30 gün de bekledik. Protokol süresi doldu. Sonrasında iyi niyetli olarak 30 gün daha bekledik. Mayıs ayında yani 150 gün işlem yapmadan bekledikten sonra belediyeye ihtar çektik. Melek hanım kredinin çıktığı, bizim ona rağmen işlemler yaptığımızdan bahsediyor. Kredi çıktıktan sonra biz bu ihtarı da çektik. İhtardan sonra krediyi kullanmışlar. Biz yine bu ihtardan sonra temmuz ayına kadar yine herhangi bir işlem yapmadık. Onlar krediyi kullandıkları halde düşük faizde bankada bekletti. Kendileri bu parayı borcu ödeyip bu faizden kurtulmak ve Bilecik halkını bu faiz yükü altında bırakmamak yerine parayı gecelik faizde ya da başka şekillerle daha düşük oranlarla bankalarda beklettiler. Burada kamu zararı oluştuğuna ilişkin iddiamız var. Bu konuda suç duyurusunda bulunduk. Biz toplamda yedi ay işlem yapmadık ve temmuz ayında sadece banka hesaplarına haciz koyduk. Bizim banka haciz talebimizden sonra kendileri yasal olmayacak şekilde kullandıkları krediyi, yaklaşık 60 milyon TL'lik bir rakamı hiçbir sebep yokken KAYI A.Ş.'ye aktardılar. Bankalardan tabii ki bize gelen cevaplarda hesaplarda herhangi bir bedel olmadığıydı. Biz bunun üzerine para kaçırıldığı için bu sefer taşınmaz hacizleri yaptık. Taşınmaz hacizlerinden sonra da belediyenin iştirakleri KAYI A.Ş. ve BİLTUR A.Ş.'ye haciz ihbarnamelerimizi gönderdik. Süreç bu aşamaya gelinde tekrar bizimle görüşmek istediler. Biz mahkemenin verdiği kararın uygulanmasını istediğimizi söyledik. Biz kimseden farklı bir talepte bulunmadık. Mahkeme bir karar vermiş, şu kadar alacaklısınız demiş, şu tarihten itibaren de faiz işleyecek demiş. Biz bu hakkımızı talep ettik.  Dolayısıyla yaptığımız herhangi bir yasal olmayan hiçbir şey yok. " şeklinde konuştu.

Belediyeden 60 milyon TL ödeme aldıklarını söyleyen Semih Agaoğlu "Melek hanımın Veli beyle yaptığı telefon görüşmelerinden sonra 60 milyonluk bir ödeme aldık. Bu para geçtiğimiz hafta perşembe günü yattı. Yattığı gün tüm banka hacizlerini ve kendi ipotek verdikleri taşınmazlar dışındaki diğer taşınmaz hacizlerini kaldırdık. Buna rağmen Melek hanım cumartesi günü belediyeyi maaş ödeyemeyecek duruma getirdiğimiz, iyi niyetli davranmadığımız, belediyeye haciz getirdiğimiz gibi açıklamalarda bulundu. Süreci tamamen kendi çıkarları doğrultusunda ifadelerle anlattı. Meclisten gerekli yetkisi almak için ajitasyon yaptı. Ancak verdiği hiçbir bilgi doğru değil. Hem basını hem de Bilecik halkını yanıltmaktadır. Veli bey hakkında şikayetçi olduklarını, ihaleye fesat karıştırdığını, o yüzden taşınmazları satamadıklarını anlattı. Yaptıkları şikayetin neticesinde zaten savcılık kararını verdi. Ortada hiçbir suç unsuru olmadığına ilişkin takipsizlik kararı çıktı. Bunun üzerinden 6 ay geçti. Bu kadar zaman geçmesine rağmen hala savcılık bir karar verecek şeklinde lanse ediyor. Ortada böyle de bir durum yok. Yani Melek hanım tarafından yapılan açıklamaların neredeyse tamamı gerçeğe aykırı. Bu konuda Bilecik halkını yanıltmaktadır. Bizim yaptığımız tüm açıklamalar hukuka uygundur. Süreç neyse onu açıkladık. Hala alacağımız var. Dosya kapanmış değil. Melek hanımın bahsettiği gibi 60 gün gecikti gibi açıklamaların da hiçbir anlamı yok. Krediyi kullanmışsınız. Ben ihtar çekmişim size. Bundan sonra icra dosyası üzerinden işlemler devam edecek demişim. Çektiğiniz krediyi alırsınız, icra dosyasına yatırırsınız, faiz işlemesinin önüne geçersiniz. Siz bunları yapmıyorsunuz, ondan sonra çağırdım gelmedi diyorsunuz. Bunların dışında denilen şu: 'Siz belediyeye hacze gelin, ben basına çıkarım bunu kendime siyaset malzemesi yaparım, bundan kendime artı puan toplarım.' Yani bizim çözüm için gittiğimiz görüşmelerdeki konular bunlar. Mahkeme kararını vermiş iş bu noktaya gelmiş. Artık bundan sonra konuşulması gereken tek şey dosyanın nasıl kapanacağı ve nasıl ödeme yapılacağı. Fakat biz gittiğimizde 'Seni ihale yasaklısı hale getiririm, bunu ben reklama çeviririm...' gibi tehditler vardır. Bu bina artık bizden çıkmış, mahkeme sözleşmeyi feshetmiş, dolayısıyla bizim binayla hiçbir ilgimiz yok. Siz binayı ne yaparsanız yaparsınız. Dolayısıyla çözüme ulaşmaktan çok toplantılar bu şekilde geçti. Bu toplantıları kaç defa yaparsanız yapın bir sonuç alma şansınız yok artık. Dolayısıyla biz hakkımızı talep ediyoruz. Başka bir talebimiz yok. Ortada bir şirketle belediyenin ticari ilişkisi var. Bunun hiçbir şekilde Bilecik ticaretiyle de bir ilgisi yok. Melek hanımın 'Bozüyük TSO başkanı Bilecik ticaretini nasıl yönlendirir?' şeklinde yaptığı açıklamayı kendi tecrübesizliğine bırakıyoruz." dedi. 

27 Haziran'da Başkan Subaşı ile toplantı yaptıklarını belirten Veli Çelik; "Bu toplantıda firmayı ihale yasaklısı haline getiririm diye tehdit etti. Sonrasında tartışma çıktı ve toplantı bitmiştir diyerek kalktık. Melek Başkan bir kez daha düşünün dedi. Hem avukatımı azarlayacaksın hem beni tehdit edeceksin sonra da bir kez daha düşünün diyeceksin. Bizim cevabımız değişmeyecek. İki aydan beri araya giren vekillerimize herkese diyoruz. İcra dosyasında ve ben tahsilatı yapacağım. O kadar kötü bir süreç yönetti ki! Melek başkan bu dört yılda yönettiği bu kötü süreci bizim şirketlerde yönetse 4 ayda şirket batar. Kamu olduğu için, geliri yüksek olduğu için iş devam ediyor. Bu kadar kötü bir yönetim olamaz. Melek başkan belediyeye haciz getirirsen ben kanal kanal gezip şov yaparım, bu benim işime gelir diyor. Bu senin siyaseten işine gelir mi gelmez mi ben buna bakmam ki, ben iş insanıyım, işime bakarım. En son geçen hafta Melek başkan bana telefon açtığında tüm bunlara rağmen iyi niyetli olduğunu belirtti. Başkanım siz kötü niyetlisiniz, çok kötü bir süreç yönettiniz! Onun başkan vekili olduğu dönemde bu protokolü yaptık. Tüm yetkileri ona verdik. Sadece biz işi yapacağız ve bitireceğiz. O dönemde anlaştığımız firmalarla diyaloglarımız devam ediyordu. Ondan sonra protokolü bir yere bağladık. Melek başkana o kadar güvendik ki bütün yetkileri ona verdik. Arkasından da biz hemen işe başladık. Bir akşam Melek Başkan beni aradı, Semih Şahin mesaj atmış, ben encümene protokolü imzalatamıyorum, sözleşmeyi imzalayamıyorum dedi. Tamam başkanım canın sağ olsun dedik. 2018 yılında yaptığımız protokolü tek taraflı feshediyor. Teminat mektubunu nakde çevirmesi için bankaya yazı yazıyor ve bana gecikme cezası yazıyor. Arabulucuya gittik. Sonrasında dava süreci 2 sene sürdü. Hukuk sürecini kazandık. 2019'dan beri bizim AVM ile hiçbir bağlantımız yok. Mahkeme 2024'te ALVE İnşaatı haklı buldu. Melek hanım çok kötü bir süreç yönetti. Melek hanım suçu önceki dönem belediye başkan yardımcılarının üzerine atıyor fakat belgelerde onun imzası var. Aralık ayında belediyeden bize ulaştılar. Tekrar bir protokol hazırladık. Gereken 149 milyonu 135 milyona indirdik. 60 gün süre verdik, sonra 90 gün süre talep ettiler. 90 gün süre vereceğiz ondan sonraki günler için de faiz işleyecekti. Meclisi olağanüstü toplantıya çağırdı, kendisi Ankara'ya gitti. Ankara dönüşü meclisten yetkiyi almasını ve protokolü imzalamasını ve konunun kapanmasını bekliyorduk. Sonra yine şov yapmaya başladı. Madem anlaşmayacağız neden bizi oraya 3 gün çağırdın? Protokolü hazırladık, bütün şartları onların isteği doğrultusunda kabul ettik ama yine şovunu yaptı. 'Ben Bilecik halkının hakkını kimseye yedirmem' diyor. Bilecik halkına en çok kötülüğü yapan sensin. Bu kötü süreç yüzünden Bilecik halkının arsalarını parsel parsel satıyorsun! Melek başkan AVM için 'un fabrikası' ifadesini kullanıyor. Kendi malını kötülüyor. Gelen beğenmiyor diyor. Sen bunu nasıl satacaksın? Burada bir art niyet var. Biz malımızı satarken parlatarak satarız, kötüleyerek satamazsın. Bu AVM Bilecik halkına ait. Benimle bir ilgisi yok. Arsa belediyenin. Ben bir bina yaptım, mahkeme karar verdi, yaptığım harcamanın parasını alıyorum. Alacağım da zaten. Ama Bilecik Belediyesi'ne ait bir mala 'un fabrikası' diyor, gelen beğenmiyor diyor. Bu nasıl bir ticari kafa? Bilecik halkına en büyük zararı sen veriyorsun. Bilecik halkının parasını, arsasını kötü yönetimin sebebiyle harcıyorsun. Sen Bilecik halkına hangi projeyi ürettin? Bir tane proje söylesin." şeklinde konuştu. 

Bilecik Belediyesi'nin ALVE İnşaat'a kalan borcunu açıklayan Semih Agaoğlu; "Melek hanım 35 milyon TL borcumuz var dedi. UYAP sisteminde görünen rakam 35 milyon. Melek hanım bu rakamı söylüyor ama yine kendi avukatlarının talebi üzerine yapılmış bir dosya hesabı var. Bu hesap ödeme yapmayı düşündükleri için açılmış bir hesap. 22 Temmuz'da bir dosya hesabı yapıldı. 22 Temmuz itibariyle 86 milyon 619 bin lira alacak vardı dosyada. Bunun üzerine 60 milyon ödeme yapıldı. Dolayısıyla 26 milyon civarında bir alacak kaldı. Bunun işlemiş faiziyle 27 milyon da diyebilirsiniz. Şu anda 27 milyon TL üzerinden faiz çalışıyor. Yani borç 36 değil 27 milyon civarında. Bunun dışında banka hacizlerinin belediye personeli maaşların ödenmesine herhangi bir engeli yok. Şu anda 5 taşınmazda haciz var. Toplam 13 taşınmazda haciz koymuştuk. 8 taşınmazın haczini kaldırdık. 5 taşınmazın zaten bir kısmı AVM ve yanındaki otopark. 3 tane de ilave taşınmaz var haciz konulan." dedi.

Bozüyük Haber Haberleri