15 Temmuz gecesi sabaha kadar uyumayacak olan binlerce Bozüyüklü Cumhuriyet Meydanında demokrasi nöbetine başladı.

Bozüyük’te 15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümünde Bozüyük Belediyesi tarafından yapılan 15 Temmuz Şehitler Parkının açılışı yapılarak 15 Temmuz destanı ebedileştirildi. Açılışın ardından gerçekleştirilen ve protokol mensuplarıyla birlikte binlerce Bozüyüklünün katıldığı  ‘Milli Birlik Yürüyüşü’ sonrasında Cumhuriyet meydanında sabaha kadar sürecek demokrasi nöbeti tutulmaya başlandı.

Program kapsamında ilk olarak 4 Eylül Mahallesi 15 Temmuz Şehitleri Parkı ve Anıtın açılışı gerçekleştirildi. Buradaki program saygı duruşu ve istiklal marşımızın okunması ile başladı. Ardından Kur’an-ı Kerim tilaveti ile devam etti. Sonrasında Belediye Başkanı Fatih Bakıcı tarafından bir konuşma yapıldı. Başkan Bakıcı konuşmasında 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan darbe girişiminde milletimizin gösterdiği direniş sonrasında yazılan destanın önemine değindi. Bozüyük Belediyesi olarak yaşanan bu destanı 15 Temmuz Şehitler Parkı ve Anıtı’nı ilçeye kazandırarak ölümsüzleştirdiklerini kaydetti. Çocukların ve gençlerin hainlere karşı verilen bu kutlu mücadeleyi bu parka geldiklerinde daha iyi anlayacaklarını ifade etti.

Başkan Bakıcı konuşmasında, “Bugün 15 Temmuz’u ve 15 Temmuz Şehitlerimizi unutmamak, unutturmamak amacıyla yaptığımız 15 Temmuz Şehitleri Parkı’mızın açılış törenini gerçekleştirmek üzere bir araya geldik. Katılımlarınız için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyor, sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.

“Hepinizin bildiği gibi imansız, ahlaksız, izansız zalimler 15 Temmuz akşamı saldırıya geçtiler. Gözü dönmüş bu şebekenin kirli amacına ulaşmak için eşi benzeri görülmemiş bir şekilde, irademizin merkezi Türkiye Büyük Millet Meclisini bombaladığını, Türkiye Cumhuriyeti idare merkezi Cumhurbaşkanlığı Külliyesini ele geçirmek için halkın üzerine ateş açtığını, Türk milletinin teröre karşı en önemli unsurlarından olan Özel Harekât Birliğini füze ile vurarak onlarca polisi, Boğaz Köprüsünde ve başka yerlerde sivil halkın üzerine gözünü kırpmadan ateş açarak masum ve silahsız insanları bizim silahlarımızla katlettiğini içimiz kan ağlayarak gördük. Türkiye’nin seçilmiş, meşru Cumhurbaşkanını görevden uzaklaştırarak hayatına kastetmek, meşru hükümeti devirmek, meşru parlamentoyu kapatarak bir cunta rejimi kurmak için gerçekleştirilen bu darbe girişiminin; sinsice örgütlenen bir terör şebekesinin girişimi olduğu ortaya çıkmıştır.

“Milletimiz darbeciler karşısında tek vücut olmuştur”

Ülke yönetimini gayrimeşru yollardan ele geçirmek, millet iradesini kanlı bir şekilde bastırmak, halk üzerinde dış güçlere bağlı bir azınlık otoritesi oluşturmak amacıyla başlatılan bu kalkışma, yine milletin kendisi tarafından bastırılmış ve akamete uğratılmıştır. Gencinden yaşlısına, işçisinden patronuna, köylüsünden şehirlisine kadar milletimizin tüm fertleri darbeciler karşısında tek vücut olmuştur. Darbe teşebbüsünde bulunan hainlerin karşısına dikilen vatandaşlarımızın gözlerinin önünde onlarca kişi vurularak şehit olurken, yaralanan birçok kardeşimiz de bütün bu şehit olan kardeşlerimizi o yaralı halleriyle kurtarmak gayreti içerisine girmiş, sabaha kadar kararlı bir şekilde direnişlerini sürdürmüşlerdir. Hamdolsun, kendisini bu vatanın bir evladı, bu milletin bir ferdi olarak hisseden herkes darbe girişiminin karşısında yer almıştır. Çok şükür ki bu örgütün 40 yıl sakladıkları ihaneti 1 gecede bertaraf ettik. Şimdi hepsi alınlarında sefil damgasıyla yargılanıyorlar, şimdi büyük bir utançla köşe bucak kaçıyorlar. Katil, zalim, hain olduklarının farkında olsalar da adaleti yanıltmaya çalışıyorlar. Ama biz biliyoruz ki yeryüzünde ve ahrette cezalarını bulacaklar.

“Yıllarca unutulmayacak bir anıt park haline getirdik”

Bizlerde 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası Meclisimizde aldığımız bir karar ile Gençlik Parkımızın adını 15 Temmuz Şehitleri Parkı olarak değiştirdik. Ardından parkımızın bu bölümünü 15 Temmuz’da Cumhurbaşkanımıza, milletimize ve devletimize yapılan hain saldırıyı gençlerimize, minik yavrularımıza anlatacak, yıllarca unutturmayacak bir Anıt Park haline getirdik.

Şimdi sözlerime Mehmet Akif’in şu mısraları ile devam etmek istiyorum;  Yılmam ölümden, yaradan, askerim; Orduma, «gâzî» dedi Peygamberim. Bir dileğim var, ölürüm isterim: Yurduma tek düşman ayak basmasın. Âmin! desin hep birden yiğitler, «Allâhu ekber! » gökten şehidler. Âmin! Âmin! Allâhu ekber!

Bu millet başka bir millet,  Türk milleti bin yıl önce Malazgirt’te hangi inanç ve kararlılıkla Anadolu’nun kapılarını açmışsa, 15 Temmuz’da da aynı hissiyatla darbecilerin karşısına dikilmiştir. Osman Gazi 1299’da tarihin en kudretli devletini hangi temeller üzerine bina ettiyse, biz de o gece Türkiye’yi aynı ilkeler etrafında müdafaa ettik. Ecdadımız 100 yıl önce hangi idrakle Çanakkale’de kanının son damlasına kadar mücadele ettiyse, 15 Temmuz’da da aynı iradeyle FETÖ’cü terör örgütünü, darbecileri geri püskürttük.

Bakınız, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal 1920 yılında İstanbul ve İzmir başta olmak üzere ülkenin büyük bölümünün işgal altında olduğu o kara günlerde “Milletimiz çok büyüktür, hiç korkmayalım, o esaret ve zillet kabul etmez. Fakat onu bir araya toplamak ve kendisine; ey millet, sen esaret ve zillet kabul eder misin diye sormak lazımdır’ demiştir.

Bizim milletimiz öyle yüce bir millet ki asla esareti kabul etmez. Namlunun ucuna geldi, bizzat vücudunu ortaya koydu. Tankların altına yattı. Hepimiz gördük ki bir gazimiz tankların iki paletinin arasına kendini atıyor, birinci tanktan kurtuluyor, ikinci tankın altına da kendini aynı şekilde atıyor. Tankların etkisiz hale getirilmesi başta olmak üzere, asker görünümlü teröristler karşısındaki dik duruşlarıyla memleketine ve geleceğine sahip çıkan milletimiz, gece boyunca sayısız kahramanlık destanları yazmıştır.  Tüm gücüyle darbeye dur demiştir. Parkımızda o karanlık gecede canını hiçe sayan kahramanlarımızdan birini simgeleyen darbeye dur diyen adam figürü yer alıyor. 7 metrelik bu figür de ülkemizdeki 7 bölgedeki direniş ruhunun tek bedendeki mücadelesini anlatıyor. Ayrıca buradaki 7, 7. Ay olan Temmuz ayını simgelemektedir.

“İsimlerini tarihe altın harflerle yazdırdılar”

O gece adeta ölümü öldürerek sokakları, meydanları dolduran milyonlarca vatandaşımız içinden şehitlik ve gazilik şerefine layık olanlar isimlerini tarihe altın harflerle yazdırdılar. İnanın bana vatan uğruna verilen mücadelede bu rütbelere ulaşabilmek her zaman yakalanabilecek, her zaman elde edilebilecek bir ayrıcalık değildir. Bizler o karanlık gecede hayatını kaybeden bu vatan için şehadet şerbetini içen 250 şehidimizin ismini ölümsüzleştirdiğimiz 15 metre uzunluğunda, 15 Temmuz’u simgeleyen şehitler anıtını yaptık.  Bu anıt bir nevi abidevi anıt mezar temsiliyetindedir. Parkımızda bulunan ağaç sayısını şehitlerimizin sayısı olan 250’ye tamamlayıp ağaçlara şehitlerimizin isimlerini künyeledik. Buradaki 2 adet çınar ağacının birine Ankara Şehitleri, bir diğerine İstanbul Şehitleri ismini verdik.

“Çocuklarımız hainlere karşı verilen bu kutlu mücadeleyi bilecek”

Darbe girişimi sonrasında darbecilerin ilk hedefi olan ve kahraman vatandaşlarımızın şehit edildiği Boğaziçi Köprüsü’nün adı ‘15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ olarak değiştirilmişti. Bizde Anıt Parkımızın girişine ‘15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nü simgeleyen dekoratif aydınlatmalı bir giriş kapısı yaptık. İstedik ki çocuklarımız, yavrularımız buraya geldiklerinde bu hain darbe girişimine karşı verilen kutlu mücadeleyi bilsin.

Köprümüzü yalnızca 15 Temmuz’u hatırlatan simgesel, günün anlamını oluşturan, anıtsal bir mekân olarak tasarlamadık. Aynı zamanda vatandaşlarımızın kullanabileceği işlevsel bir mekân olsun istedik. Köprümüzün vatandaşlarımızın üzerinden geçebileceği, gece ve gündüz olmak üzere istedikleri herhangi bir zaman diliminde fotoğraf çekimi için kullanabilecekleri özel bir mekân haline getirdik.

Arif Nihat Asya’nın dediği gibi biz de işte bu bayrağın altında doğduk, inşallah onun dibinde öleceğiz. Bizi bayrağımızdan, ezanımızdan, vatanımızdan, devletimizden etmek isteyenlere canımız pahasına geçit vermeyeceğiz. Milletimizin birliğine, beraberliğine, kardeşliğine kastedenin başını ezmezsek bekamızı sağlayamayız. Bayrağımızı indirmeye kalkanın kolunu, kanadını kırmazsak şehitlerimize mahcup oluruz.

15 Temmuzun sembol figürleri ile o geceyi sanatsal olarak ölümsüzleştirmek adına yapılan tasarımlarla şekillendirdiğimiz yaklaşık 16 bin metrekarelik bir alan üzerinde oluşturduğumuz Anıt Parkımızda bir de Anıtsal Bayrak direğimiz bulunuyor. Bayrak direğinin ortadaki uzun kısmı Türkiye Cumhuriyetini, yanındaki bölümler ise tarihte saygın yerini almış 16 Türk Devletini simgeliyor.

Bunların dışında dekoratif aydınlatmalar ve yeşil alan düzenlemeleri ile tamamladığımız Anıt Parkı’mızın yapımında gece gündüz sıcak demeden çalışarak büyük emek veren personelime ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.  Parkımız ilçemize ve mahallemize hayırlı, uğurlu olsun. Şimdi buradan hep birlikte karanlık geceyi aydınlatan şehitlerimiz için 250 adet meşale yakarak Cumhuriyet Meydanı’na, Demokrasi nöbetimizi tutmak için hareket edeceğiz” dedi.

Ardından Kaymakam Hasan Yaman tarafından bir konuşma yapıldı. Kaymakam Hasan Yaman konuşmasında 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan darbe girişiminin milletimizin gösterdiği azim ve kararlılık ile akamete uğratılarak başarısızlıkla sonuçlandığını söyledi.

Kaymakam Yaman konuşmasında, “15 Temmuz 2016 tarihi akşamında aziz milletimizin var olduğundan bu yana yaşadığı ihanetin tarihidir. FETÖ terör örgütü tarafından gerçekleştirilmeye çalışılan darbe girişimi aziz milletimizin azim ve kararlılığı ile akamete uğratılmış ve başarısız olmuştur. Hainler ülkemizi ve aziz milletimizi korumak ve düşmana karşı kullanılmak üzere temin edilmiş cephaneyle bu milletin silahsız vatandaşlarına karşı kullanarak demokrasiyi milli iradeyi ve devleti esaret altına almak istemişlerdir. Ancak asil milletimiz bu oyunu boşa çıkarmıştır. Kundağında yavrusunu bırakarak, yaşlı annesinin elini öpüp vedalaşarak, çocuklarının ve eşinin alnından öpüp helallik isteyerek bu millet şehadet şerbetini içmekte ve kendi kaderine sahip çıkmakta zerre kadar tereddüt etmemiştir. Ne mutlu ki bizlere böyle bir milletin evlatlarıyız.

Darbeci haini alnının ortasından vuran Ömer Halisdemir hangi haleti ruhiye içerisinde ise hangi duyguları paylaşıyorlarsa Çanakkale’de yaklaşık 300 kg’lık top mermisini insan üstü gayret ve güç ile taşıyan Seyit Onbaşı aynı duyguları taşıyor ve aynı haleti ruhiye içerisinde idi. Boğaziçi Köprüsü, yeni 15 Temmuz Şehitler Köprüsünde darbecilere dur diyen bacımız ve diğer kadınlarımız hangi duygu ve düşünceleri taşıyorsa Kurtuluş Savaşında cepheye giden ve cephane ıslanmasın diye bebeğinin battaniyesini saran Şerife bacıda aynı duygu ve düşünceler içerisinde idi.

Bozüyük Belediyemiz 15 Temmuz destanını ve direnişini yapmış olduğu Şehitler Anıtı ve Parkı ebedileştirmiştir. Çocuklarımızın ve gençlerimizin unutmaması için bu proje burada vücut bulmuştur. Ben başta Belediye Başkanımız Fatih Bakıcı olmak üzere bu proje kararında imzası bulunan belediye meclis üyelerimiz ve projenin gerçekleştirilmesinde emeği geçen herkesi kutluyor ve hayırlı uğurlu olmasını diliyorum” dedi.

Konuşmaların ardından protokol mensuplarınca 15 Temmuz Şehitler Parkının açılışı yapıldı. Sonrasında protokol mensupları ve binlerce vatandaşın katılımıyla Cumhuriyet meydanına kadar milli birlik yürüyüşü gerçekleştirildi. Mehteran takımının gösterileri sonrasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşması canlı olarak yayınlandı. Kur’an-ı Kerim tilaveti ve duaların ardından Bozüyük Mevlana Derneği Tanıtma ve Yaşatma Derneği, Besmele İlahi Grubunun etkinlikleri sahnelendi. Devamında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın TBMM’de ki konuşması canlı yayınlandı. Sanatçı Aykut Kuşkaya tarafından konser verilerek şiirler seslendirildi. Sabah Namazına kadar Cumhuriyet meydanında nöbet tutan vatandaşlar demokrasisine sahip çıktı. Bozüyük Belediyesi tarafından alanda nöbet tutan vatandaşlara sıcak çorba ve poğaça ikram edildi.