‘Mal Feda Etmek Can Feda Edebilmenin Nişanesidir’

‘Mal Feda Etmek Can Feda Edebilmenin Nişanesidir’

Bozüyük Müftüsü Mustafa Topal, Kurban Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajında, “Kurban bayramı günleri, gönül dünyamızdaki manevi hazzın,...

A+A-

Bozüyük Müftüsü Mustafa Topal, Kurban Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajında, “Kurban bayramı günleri, gönül dünyamızdaki manevi hazzın, göz aydınlığımızın ve mali zenginliğimizin paylaşıldığı günlerdir” dedi. 
Mustafa Topal; Kurban ibadeti mali bir ibadettir. Bu Müslümanın fedakârlığının açık ifadesidir. Mal feda etmek, can feda edebilmenin nişanesidir. Allah için gerektiğinde varını yoğunu ortaya koyabileceğinin temsili anlatımıdır. Peygamber Efendimiz’in kurban etinin, müslüman tarafından üçe bölünerek ev ahalisi, komşular ve muhtaçlar arasında paylaşılarak tüketilmesi düsturu, milletimiz arasına bir prensip olarak yerleşmiş, yüz yıllardır paylaşmanın en güzel örneklerini vermiştir." ifadelerini kullandı. 
Müftü Topal, mesajının devamında şunları aktardı: Malumunuz olduğu veçhile, Dini sevinç günlerimizin ikincisi olan Kurban Bayramın’ı yarın idrak ediyoruz inşaallah. Müslümanlar olarak, Cenab-ı Hakk’ın lütfunun en yoğun olduğu müstesna günlerden birisi olan Kurban Bayramı’nı sevinç ve heyecanla beklemekteyiz. Bu sevinç; ailemiz, akrabalarımız, dostlarımız ve bütün müslüman kardeşlerimizle paylaşacağımız ve paylaştıkça da tadı ve lezzeti artan bir sevinç. 
Kurban ibadetinin ifa edildiği Kurban bayramı günleri, gönül dünyamızdaki manevi hazzın, göz aydınlığımızın ve mali zenginliğimizin paylaşıldığı günlerdir. Kurban ibadetinin namaz, oruç gibi iç dünyamızı ilgilendiren yönü olduğu gibi fakir ve muhtaçların hakkı olarak sosyal yönü de bulunmaktadır. Bundan dolayı Kurban kesmek zekât gibi aynı zamanda mali; yani müslümanı nemelazımcılıktan uzaklaştıran, diğergamlığı öğreten, paylaşmanın ibadet olduğu fikrini veren bir ibadettir. Kurbanla yükümlülük bir külfet değil, bir şeref, bir mutluluk vesilesidir. 
Kur’an-ı Kerim’de aktarıldığı gibi kurban Hz. İbrahim’in gördüğü sadık rüyanın, oğlu İsmail ile arasında hayata bizzat tatbiki ile yorumu mesabesindedir. İbrahim (AS)’a va’di hatırlatılmış, o da sadakatini göstererek tereddüt etmeden oğlunu kurban etmekten çekinmemiştir. Onun gibi İsmail de aynı sadakatle teslimiyet göstermiş, bunun karşılığında, oğlunun kurban edilmesine bedel olarak Cenab-ı Hakk bir koç göndermiş, oğlunun yerine koç kurban etmiştir. Bize de sünneti olarak kurban, ibadet olarak kalmıştır. Buradan da anlaşılıyor ki insan yaratılalı, kurban inananların ibadetidir.
İşte bu ibadet günü aynı zamanda Müslümanların bayram günüdür. Dinimizde var olan iki bayramdan ikincisi olan bu bayram, Ramazan bayramında olduğu gibi, buluşma, birleşme ve kaynaşmaya vesile olduğu gibi özellikle yardımlaşmanın ve paylaşmanın yaşandığı günlerdir. Akrabalık, komşuluk ve kardeşlik bilincinin gelişmesi ve yerleşmesi için en büyük vesiledir. Bizi biz yapan birlik ve beraberlik duygularımızın gelişmesi için istenmiş bir vecibe hükmündedir. 
Kurban ibadeti mali bir ibadettir. Bu Müslümanın fedakârlığının açık ifadesidir. Mal feda etmek, can feda edebilmenin nişanesidir. Allah için gerektiğinde varını yoğunu ortaya koyabileceğinin temsili anlatımıdır. Peygamber Efendimiz’in kurban etinin, müslüman tarafından üçe bölünerek ev ahalisi, komşular ve muhtaçlar arasında paylaşılarak tüketilmesi düsturu, milletimiz arasına bir prensip olarak yerleşmiş, yüz yıllardır paylaşmanın en güzel örneklerini vermiştir.
Bu Kurban bayramı geçen Ramazan Bayramı’ında olduğu gibi pandemi kısıtlılığı gölgesinde idrak edilecek. Sabrederek konulan kurallara uymak suretiyle tebrikleşerek ihya etmeliyiz. Komşularımızla tebrikleşerek paylaşmalıyız. Aramızdaki buz dağlarının erimesine ve yakınlaşmamıza vesile olarak değerlendirmeliyiz. Biz birbirimize her zaman muhtacız. Akrabalar olarak, komşular olarak mutlaka birbirimize ihtiyacımız var. Bayramlar bize bunu hatırlatır. İyi günde de kötü günde de dostlarımızın ve komşularımızın yanımızda olmasına ihtiyacımız vardır. Her bayram bu bilincimizi pekiştirir. Bu bayramda da akrabalarımızı, komşularımızı ve dostlarımızı çeşitli vasıtalarla sevindirip onların gönüllerini kazanacağız. Böylece küslükleri ve dargınlıkları kaldırıp birlik ve kardeşlik duygularımızı kuvvetlendireceğiz.
Kurban Bayramı’nın arife günü sabah namazından itibaren farz namazlardan sonra teşrik tekbirleri getirmeyi de unutmamalıyız. Bayramın 4. Günü ikindi namazına kadar devam ederek bu vecibeyi de yerine getirmeliyiz.
İdrak edeceğimiz bu Kurban Bayramı’nın ülkemiz, milletimiz ve İslam memleketleri için hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Hakk’tan niyaz ederim." dedi.


Bu haber toplam 8894 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.