MUSTAFA TOPAL

MUSTAFA TOPAL

TİCARET AHLAKI (I)

A+A-

 

Alla-Teala insanı en şerefli varlık olarak yaratmış, bununla mütenasip olarak yeryüzünü onun hizmetine sunmuştur. Canlı cansız bütün varlıklar istifadesine verilmiştir. Gökteki varlıklar da aynı şekilde onun hizmetindedir. Helal ve meşru yollarla yerdeki ve gökteki bütün imkânlardan istifade edebilir: “Yeryüzünde ne varsa tamamını sizin için yaratan, sonra göğe yönelerek onları, yedi gök olarak tamamlayıp düzene koyan O’dur ve O, her şeyi hakkıyla bilmektedir.” (Bakara,29). 

 

İnsanın ihtiyacı olan ne varsa hepsi verilmiştir ve insanın sayamayacağı kadar fazladır: “O size istediğiniz her şeyi verdi. Allah’ın nimetlerini saymaya kalksanız başa çıkamazsınız. Şu bir gerçek ki insanoğlu çok zalim, çok nankördür!” (İbrahim,34). Ancak Rabbimiz insandan helalinden kazanmasını ve helalinden yaşamasını istemiştir. Kur’an-ı Kerim’de “Ey insanlar! Yeryüzünde bulunan maddelerin helâl ve temiz olanlarından yeyin; şeytanın peşinden gitmeyin, çünkü o apaçık düşmanınızdır.” (Bakara, 168) buyurarak insan için erdemli davranışın temiz ve helal olandan yemek olduğu, helal dışında bir tercihin şeytana uymak olduğu anlatılmıştır. Çünkü Şeytan insanı harama yönlendirir, insana yakışmayan fiilleri işlemeye teşvik eder. Öyleyse haram yollardan geçim sağlamaya çalışmak Kur’an-ı Kerim’de insan için apaçık düşman olarak ilan edilen şeytana uymak demektir. 

 

Ayet-i kerimede “Şeytanın izinden gitmek” ifadesi, şeytanın aldatmalarına kanmak, teşviklerine uymak, isteklerine kanarak günaha dalmak manalarına gelir. Sürekli kötülüğü tavsiye eden şeytana kanmak olgun ve samimi bir mü’mine göre değildir. Şeytan herkesi yanıltabilir, ama ihlâslı, inancının sorumluluğunu taşıyan, Allah korkusunu kalbinde her an yaşayan, Allah’ı seven, takva üzere bir hayat anlayışına sahip kimse için asla düşünülemez. Zira Kur’an-ı Kerim bu konuda bizi uyarmaktadır: “İblîs, “Rabbim! Benim sapmama imkân verdiğin için yemin olsun ki ben de yeryüzünde onlara (günahları) şirin göstereceğim ve -senin samimi kulların hariç- onların topunu kesinlikle yoldan çıkaracağım.” (Hicr,40). “İblis, “Senin kudretine andolsun ki Rabbim, samimi kulların hariç,  insanların topunu kesinlikle yoldan çıkaracağım” dedi.” (Sad,83). 

 

Allah’ın helalinden yeyin buyurduğunu bir kenara bırakarak, tamamen şeytan âdeti ve onu Allah’ın huzurunda mahcup edecek olan haram fiil ile meşgul olmak bir mü’min için akıl kârı değildir. Ayrıca inancındaki samimiyet, ihlâs, takva gibi mü’mini yücelten kavramlardan uzak olmak manasına gelen haram işler, insanı Allah’tan uzaklaştırıp şeytana yaklaştıracaktır. 

 

İnsan hayatını devam ettirmek zorundadır. Zira hayat bir emanettir ve insan onu korumakla mükelleftir. Bunun için, yemek, içmek, giyinmek ve kullanmak zorunda olduğu eşyayı temin etmek zarureti ile karşı karşıyadır. İstifade etmek zorunda olduğu şeyleri temin etmenin tek yolu çalışmak, emek sarf etmektir. İnsan için en makbul olan çalışmaktır ve alın teri dökerek hayatını devam ettirmektir. Ayet-i kerimede Allah Teala emeğin ve çalışmanın önemini şöyle vurgular: “İnsan ancak çabasının sonucunu elde eder. Ve çabasının karşılığı ileride mutlaka görülecektir. Sonra kendisine karşılığı tastamam verilecektir.” (Necm, 39-41). Bu konuda Peygamber efendimiz (SAV) de: “Hiçbir kimse kendi elinin emeğinden daha hayırlı bir lokma yememiştir. Allah'ın Peygamberi olan Davut aleyhi'sselâm da kendi elinin emeğini yerdi" (Buhari, Büyü, 15) buyurmuştur. Kişinin kendi alın teri ve emeği ile elde ettiği kazanç en hayırlı ve bereketli kazançtır.

 

Çalışmanın en eski ve meşhur şekli ticarettir ve insan emeğinin en güzel ifadesi, insanlar arası ilişkinin en bariz sonucudur. Peygamber efendimizin de uzun müddet meşkul olduğu helal kazanç yoludur. Allah-Teala bu hususta: “Ey iman edenler! Karşılıklı rızâya dayanan ticaret dışında mallarınızı aranızda haksızlıkla yemeyin. Ve kendinizi öldürmeyin. Şüphesiz Allah size karşı çok merhametlidir.”(Nisa,29) buyurmuştur. 

 

Bu ayet bize ticaretin helal, meşru ve karşılıklı rızaya dayanan bir kazanç yolu olduğunu öğütlemekte, karşılıklı rızanın bulunmadığı alışveriş ve kazanç yollarının helal olmadığı ikazını yapmaktadır. Haram olan kazanç yolları olduğu gibi, ticarette de yapılması hem Kur’an ile hem de hadislerle yasaklanan usuller vardır. Hırsızlık, yankesicilik, dolandırıcılık, gasp, faiz, haram metaın alım satımı ve diğer gayr-i meşru kazanç yolları dinimizce yasaklanmış, kişinin dünyasının ve ahiretinin kaybına sebep olacak kazanç yolları olarak tarif edilmiştir. 


 

(Devamı gelecek yazıda)

Bu yazı toplam 2268 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.